Türk Telekom Aslantepe Arena'nın açılış maçını seyrettim bir Hollanda  televizyonundan (böyle bir maçı da şifreli kanalda verme fantezisini  hala çözebilmiş değilim, o tamamen başka bir tez konusu olur, şimdilik  bir parmak daldırmak yeter), Hagi'nin takıma Rijkaard'ın aşılayamadığı  direnci her geçen gün biraz daha dikte etmeye çalışması dışında pek bir  ışık gördüğümü söyleyemeyeceğim bu maçtaki Galatasaray hakkında.
Maç  hakkında detaylı bir analiz yapmak istemiyorum aslında, zira bir nevi  şov müsabakasıydı bu, teknik analizlere girmek için resmi maçların  başlamasını beklemek gerek.  Başlıktan da anlaşılacağı gibi  (anlaşılamadıysa da yazımın devamında derdimi anlatabileceğimi  düşünüyorum), şu an değinmek istediğim şey Hagi'nin (ve genel olarak son  yıllarda Galatasaray'a gelen her hocanın) sol bek seçimi.

Hakan  Ünsal ve Ergün Penbe'den sonra Galatasaray'a gelen her sol bek ofansif  kapasite bakımından zayıftı. Bir sürü gelen, giden oldu ancak o sorun  hala çözülmüş değil. Orhan Ak, Volkan Yaman, kısa bir dönem Victoria (ki  aralarında ileriye dönük tek isim oydu bana göre); şimdilerde ise Hakan  Balta 1. seçim olarak öne çıkıyor. 

Geçen  sene Caner Erkin kiralandı sezon sonu satın alma opsiyonuyla, büyük  umutlar ve gelecek nutuklarıyla. Başımızda da Rijkaard gibi, güya  "ofansif, total futbol anlayışını Galatasaray ve Türk Futbolu'na enjekte  edecek bir peygamber" varken, Caner'e bolca şans verip hatalarını  oyuncuda ısrar ederek gidermeye çalışacağını düşünmek abes kaçmazdı.  Ancak hayallerim suya düştü. Hakan Balta gibi bir "sol taç çizgisi  stoperi", hala Caner'in önündeydi.  Hata yaptı tabii ki Caner. Forvete  yakın oynayan bir oyuncuyu sol beke çekip, hemen iyi performans  sergilemesini bekleyemezsiniz ama. Bu işler biraz sabır ister. Daniel  Alves örneğini vermiştim Caner ekibe katıldığında ("Caner'i nasıl Dani  Alves ile kıyaslarsın, bu ne iş yahu!" dediğinizi duyar gibiyim.  Kapasite ve potansiyel olarak değil de, daha ofansif bir pozisyondan  beke çekilme projesini kastetmeye çalışacağım). Daniel Alves  Sevilla'daki ilk yıllarında sağ açıkta oynuyordu.  Dönemin teknik  direktörü Joaquin Caparros, onun ofansif yeteneklerini karşı yarı sahada  kullanmanın daha verimli olacağını söylerdi her defasında. Ancak  Caparros'un yerini alan ve Sevilla'ya tarihinin en başarılı döneminde  liderlik eden Juande Ramos, genç yıldızı Jesus Navas'ın da parlamasıyla  onu sağ beke yönlendirmeye başladı yavaş yavaş. O da hata yaptı yeni  mevkisinde, ancak Juande Ramos'un ısrarı onu mükemmel bir ofansif bek  oyuncusuna dönüştürdü. Sevilla'nın 2 yıl üstüste UEFA Kupası'nı  kaldırmasında büyük rolü oldu bitmek bilmeyen bindirmeleriyle. Son 3  yıldır da tabiri caizse "ağzımızdan sular aka aka" seyrediyoruz  kendisini Barça forması altında. Sanki bek değil de, "sağ defansif  forvet" desek daha mı doğru olur acaba? Belki Caner de üstünde durulsa,  Dani Alves gibi bir metamorfoz geçirerek, Avrupa'da nam salmış bir bek  olur(du)...

Gelelim  günümüze. Şu an Galatasaray'ın sol beki olmak için yarışan 3 isim var.  Hakan Balta, Çağlar Birinci ve Liverpool'dan satın alma opsiyonuyla  kiralanan Emiliano Insua. Rijkaard da Hakan Balta'yı birinci seçimi  yaptı, Hagi de. Tabii ki takımı en yakından görme, tanıma imkanı olan  (olması gereken) kişiler onlar. En doğru, en sağlıklı seçimi onlar  yapmalı diye düşünürüz. Zaten işlerinin tanımı bu. Ama dikkatimi çeken  şey, Galatasaray'ın Hakan Balta varken o kanatta sürekli ofansif olarak  eksik kalmasıdır. Benim bir bekten beklediğim özelliklerin başında toplu  ve topsuz sürati, ve etkili bindirme yaparak hücuma katkı sağlaması  gelir, özellikle 3 büyüklerde oynayan beklerden. Hakan Balta'da bu iki  özellik bulunmuyor ne yazık ki. Caner'de bunlar vardı (defans yönündeki  eksiklikleriyle birlikte), üstünde durulmadı. Şimdi de Emiliano Insua  var (çok süratli değil belki; ancak topla gerçekten iyi anlaşıyor, rahat  adam eksiltebiliyor), Hagi bu oyuncuda ısrar etmek yerine Hakan  Balta'yla devam edeceğe benziyor. Insua 89 doğumlu, yakın gelecekte de  Arjantin milli takımının değişilmezi olacak, geçen sezon da Liverpool'da  çoğu maça ilk 11'de çıkan genç ve potansiyel olarak dünyada parmakla  gösterilen sol beklerden biri.  Onun üstüne giderek bizde parlamasını  sağlamak dururken Hakan Balta gibi kısıtlı, modern "bek" kavramıyla  uzaktan yakından alakası olmayan bir oyuncunun tercih edilmesi hiç  mantıklı gelmiyor bana.

Bugünkü  maça dönecek olursak; Insua girdikten sonra daha etkili olduk sol  taraftan, bu belli. Ajax'ın soluna baktığımda; bek olarak tertemiz bir  sol açık oyuncusu olan, bizzat çok beğendiğim Urby Emanuelson görev  aldı. O da kendini sol beke adapte etmeye çalışıyor, daha da önünde  hayli zaman var açıkçası, başarılı olacağını düşünüyorum. Gıptayla  izliyorum o tip sol bekleri, ve düşünüyorum: Avrupa'nın neredeyse bütün  büyük takımlarında ofansif, açık olarak da oynayabilecek bekler ön  planda. Bizde niye olmasın?..
