ispanya etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ispanya etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

7.08.2010

Hâla bekliyoruz Boşque... { Almanya 0-1 İspanya }


Kariyerine, futbol bilgisine, yaptıklarına sonsuz saygım var Del Bosque'nin. Türkiye'ye geldiğinde en az Rijkaard kadar heycanlanmıştım. İspanya'nın başına geçince Aragones'in takımının aynı şekilde devam edeceğini düşümüştüm.

Grup maçlarında İspanya kazanıyor, ortada eksik birşey gözüküyordu. O harika futbol oynayan İspanya'nın eski teknik direktörü de Türkiye'de yerden yere vuruluyordu. Türkiye'den kovulan bir diğer adam ise Aragones'in takımının adeta kimyasını bozuyor. Kimyası bozulan takım grup maçlarında kazanıyor, kazanıyor, kazanıyor ama futbol eski tadında görünmüyordu.

Dünya kupasında da değişen birşey olmadı. İspanya yine kazanıyor, yine kazanıyor. Takımı sırtlayan oyuncu David Villa'ya adeta sen oynatma deyip sol kanatta görev veriliyor. Bi numarasını göremediğimiz Busquets'de bana göre turnuvanın en iyi orta 2-3 orta sahasından biri olan Cesc'e tercih ediliyordu. Formsuz Torres'te son maça kadar bankoydu.

Daha önce de yazılarımda belirtmiştim, bizim göremediğimiz neyi görüyor Bosque şu Busquets'de. Formsuz Torres'in yerine neden Llorente oynatılmıyor, David Silva neden yok, bu böyle sıralanır gider.

Almanya maçında oynanan oyun da diğer maçlardaki gibiydi. Ön plandaki oyuncular farklıydı sadece. Her maçta dümeni devralan Villa bu kez suskun, İniesta-Xavi ve savunmayı topalayan Puyol'a bakıyordu İspanya.

Del Bosque kariyeri, başarıları ne olursa olsun, bu turnuvada sınıfta kalmıştır gözümde. İspanya eğer finale kadar yükseldiyse bunun arkasında tamamiyle futbolcular vardır. ( Busquets hariç ).

Puyol... ne kadar övsek, alkışlasak yetmez... Del Bosque'yi bugün kurtaran isimdi desek yeridir galiba...

Son bir maç kaldı... Ne diyelim...Hâla bekliyoruz, özlediğimiz İspanya'yı...

6.26.2010

Bekledim de gelmedin ( Şili 1-2 İspanya )

Kısa kısa....


Şili maçı İspanya açısından kader maçıydı. Belki bu maçta özlediğim takımı görürüm diye umutla oturmuştum ekran başına. Ama ilerleyen dakikalar gösterdi ki İspanya aynı İspanya, Del Bosque aynı Del Bosque, Villa aynı Villa ( Yine o harika adam vardı sahada ). Şu Busquets'te bizim göremediğimiz ne var şaşıyorum doğrusu. Çok mu iyi Cesc'ten. Çok mu iyi oynuyor acaba ?

Formsuz Torres'te neden ısrar ediliyor anlamadım. Takımın diğer Torres'i hatta diğer Fernando Torres'i Llorente Torres neden oynamaz şu takımda ?

Cesc konusunda ısrarımı sürdürmekten yoruldum. Llorente konusunda da ısrarlıyım. Torres formsuzsa-ki forumsuz-, Llorente'ye en azından bir devre şans tanınmalı. O da bu şansı çok iyi değerlendirecektir eminim.

İspanya takım olarak nasılmı ? Bildiğimiz İspanya'nın yarısı. Ama o sıkıcı yan paslar, ileri-geri oynamalar, uyutmalar.... ekran başındakilere küfür yahu...küfür. Silva'yı oyuna sokmadı o paslar.

İsviçre'ye üzüldüm. Adamlar tüm eforlarını ilk maçta sarfettiler. Kesinlikle çıkmayı hak ediyorlardı. Ola ki Hitzfeld kalırsa 2012'de büyük işler başarabilirler.

6.21.2010

Beklediğimiz İspanya ( İspanya 2-0 Honduras )


Günün son maçında İspanya gruptaki 2. maçında Honduras'ı David Villa'nın attığı gollerle 2-0 mağlup etti.

Donuk başladı, sakin başladı. Tam da İspanya- İsviçre maçı akıllara geldi. Yoksa turnuvanın en büyük favorisi yine mi kaybedecek diyorduk. Gerçi ben Fabregas'ı kadroda göremeyince elenirse de elensin artık dedim. Takımın Xavi'den sonra en iyi orta sahası yedek kalıyor. Bunu anlamak çok güç.

Doğrusunu söylemek gerekirse bu takım Aragones zamanında daha iyi top oynuyordu. Del Bosque zamanında takımı bıraksan kendi futbolunu oynar ama Del Bosque yaptığı hatalarla takımı frenliyor adeta. Yaptığı seçimleri, taktikleri ne kadar doğru uygularsa o kadar daha iyiye gidiyor İspanya. İsviçre maçındaki hatalardan kısmen de olsa dönülmüş ama yine de eksikler var.

Beklediğimiz İspanya bu değil belki de ama bugün sahada güzel bir oyun vardı. Kendi oyununa dönmüş bir takım, kendi özelliklerini gösteren bir takım vardı sahada. Xavi'nin daha ön plana çıkması, Xabi'nin asıl yerinde oynaması ve Cesc'in artık ilk 11'de yerini bulması beklenen İspanya'yı getirecektir tabi.

Busquets'i çözmüş değilim, ne Barcelona'da ne İspanya'da. Cesc'in en kötü hâli bile ondan iyidir.

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails